Loading...

Terapi Erzurum | Pedagog Abdullah Demir | Davranış Problemleri

Davranış Problemleri

Davranış Problemleri

Davranış Bozukluğu Nedir?

Davranış bozuklukları, tekrarlayarak ve sürekli olarak başka bireylerin haklarını ihlal eden veya yaşadığı toplumun başlıca değerlerini ve kurallarını çiğneyen davranışları tanımlamaktadır.

Günümüzde gelişmiş ülkelerde en önemli sağlık sorunu olarak görülmektedir. Bu sorun, çocukluk ve ergenlik döneminde yaygın olarak görülse de yetişkinlerde de görülebilmektedir.  

Davranış Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Genelde sınıflandırma yapılırken sergilenen bozukluğun türüne göre gruplandırılırlar ancak bazı ortak özellikler gösterebilirler.

Davranış bozukluklarının tamamında bu belirtiler genellenemez. Bu yüzden belirtileri şu şekilde ele almak daha yararlı olur: 

Anksiyete/Depresyon: Sık sık ağlama, bazı hayvanlardan, durumlardan ya da çevrelerden korkma, mükemmellik beklentileri, değersiz ve yetersiz hissetme, sinirlilik ve gerginlik, çok korkmak ve kaygılı olmak, suçlu hissetme, toplum içerisinde rahatsız olmak, başkalarının kendisi hakkındaki düşüncelerine karşı aşırı duyarlı olma, intihar düşünceleri, endişe ve panik halleri 

Sosyal İçe Dönüklük: Sürekli yalnız kalmayı isteme, konuşamama, paylaşmaktan hoşlanmamak, sürekli ürkek olma, mutsuz olma, enerjisiz olma 

Somatik Yakınmalar: Sürekli kâbus görme, sürekli kabızlık yaşama, baş dönmesi ve ağrı hissetme, mide ağrıları, kusma, göz veya cilt problemleri 

Sosyal Sorunlar: Sürekli yalnız olma, geçimsizlik, kıskançlık, sakarlık, beceriksizlik, bir yetişkine bağımlı davranma, sevilmediğini hissetme 

Düşünce Sorunları: Olmayan şeyleri görme ya da duyma, çeşitli davranışları tekrarlama (elleri çok fazla yıkama, bazı şeyleri kontrol etmek), bazı eşyaları belli bir düzende ve sırada olmasını istemek, ihtiyacı olmadığı halde pek çok şeyi biriktirme, daha az uyuma, uyumada güçlük çekme, uykuda yürüme ve konuşma, kasların seğirmesi ve tiklerin olması 

Dikkat Sorunları: Başlanılan işleri bitirememe, bir konuya odaklanamama, sakince oturmama, çok hareketli ve huzursuz olma, sürekli kafa karışıklığı yaşama, hayallere dalması, aklına eseni yapması 

Kurallara Karşı Gelme: Yalan söyleme, hile yapma, hatalı davranışlardan suçluluk duymama, çalma, küfürlü konuşma, kasıtlı olarak zarar verme davranışları 

Saldırgan Davranışlar: Çok bağırma, inatçılık, hızlı duygu değişimleri, çok sık küsme, çok tartışma, insanlara ya da eşyalara zarar verme, vurma 

Davranış Bozukluğu Nedenleri Nelerdir?

Davranış ve uyum problemlerine etki eden etmenler birden fazladır; 

Genetik: Yapılan araştırmalar çocuğun davranış bozukluğu ile kalıtsal faktörler arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir. 

Fiziksel Sağlık Problemleri: Sağırlık, şaşılık, körlük vb. Bazı bedensel engeller çocuğun kendini iyi hissetmesinin önüne geçebilir. Bulunduğu sosyal çevrenin buna olumsuz bakış açısı ve davranışları varsa ortaya uyumsuz davranışlar çıkabilir. 

Travma Yaşama: Trafik kazası, doğal afet yaşamak gibi durumlar bireylerin ruh dünyasında şok etkisi yaratabilir ve uyum problemlerinin oluşmasına yol açabilir. 

Temel İhtiyaçların Karşılanmaması: Çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarının yeterince karşılanmaması davranış ve uyum problemlerine sebebiyet verebilir. Temel ihtiyaçlar ise; 

Temel Fiziksel İhtiyaçlar: Yeterli ve dengeli beslenme, sıcak ve soğuktan korunmak için barınma, giyinme gibi bedensel ihtiyaçlardır. 

Temel Psikolojik İhtiyaçlar: Sevgi, saygı, güvenme, başarı, takdir edilme ihtiyacı bireyin hayatını sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesi için gereklidir. 

Temel Sosyal İhtiyaçlar: Arkadaşlık kurma, bir gruba ait olma, sosyal statü saygınlık, kendini güvende hissetmek bireyin sosyal ihtiyaçlarıdır. 

Çevresel ve Sosyoekonomik Nedenler: Araştırmalar sonucunda, çocukta davranış bozuklukları oluşmasında çevresel ve sosyoekonomik etmenlerin oldukça etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Çocuk bir bilinç geliştirmeye başladığı andan sonra kendi sosyoekonomik şartlarıyla diğer insanlarınkini kıyaslar. Genellikle de sosyoekonomik düzeyi normalin üstünde ve altında olan ailelerin çocuklarında davranış bozuklukları gözlemlenmiştir. Elbette ailenin sosyoekonomik düzeyi ne olursa olsun eğer anne ve baba, çocukla olumlu bir ilişki kuruyor ve ihtiyaçlarını karşılıyorsa bir davranış bozukluğu ortaya çıkmaz. 

Okul Yaşantısı: Aile yaşantısında olduğu gibi bireyin okul yaşamı da duygusal gelişiminde oldukça önemlidir. Okul arkadaşları, öğretmenlerin davranışları ve okul kuralları bireyin duygu ve davranışlarının şekillenmesinde etkili olabilmektedir. Okulda gösterdiği başarı ya da başarısızlığın da duygu ve davranış gelişimini etkilediği ifade edilir. 

Davranış Bozukluğu Risk Faktörleri Nelerdir?

Genelde kronik veya zihinsel anlamda sağlık problemleri olan kişiler davranış bozukluğu geliştirme olasılığı açısından risk altında bulunur.

Birtakım davranışların kökeni genetik faktörlere dayanırken diğerlerine çeşitli hastalıklar eşlik edebilir. Risk faktörleri genel olarak şu şekilde sıralanır: 

  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu 
  • Antisosyal bozukluk  
  • Duygu durum bozukluğu 
  • Şizofreni  
  • Madde bağımlılıkları 

Davranış Bozukluğu Hastalık Çeşitleri Nelerdir?

Davranış bozuklukları genelde iki başlığa ayrılır. Bunlar ‘Karşıt Olma (Karşı Gelme)’ ve ‘Davranım Bozukluğu’ şeklinde adlandırılır. Davranış bozukluğu türleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;  

Karşıt Olma (Karşı Gelme) Bozukluğu: Genelde çocuk ya da ergenlerde görülmektedir. Bu bireyler toplumdaki başlıca değerleri ya da bulundukları ortamlardaki uymaları gereken kuralları görmezden gelme, çiğneme eğilimleri vardır. Normalde çocukluk ve ergenlik dönemlerinde birçok bireyde bu davranışlar görülebilir ancak davranış bozukluğu denilebilmesi için bu durumun uzun süre devam etmiş olması gerekir. Çabuk öfkelenme, otorite ile çatışmalar, kurallardan şikâyet etme, bilerek başkalarını sinirlendirme ve geçinememe bu davranışlara örnektir. 

Davranım Bozukluğu: Bu bozukluğa sahip bireyler diğer insanlara ya da hayvanlara karşı agresyon, öfke tepkilerine sahiptirler. Saldırganlık, göz korkutma, tehdit etme, fiziksel ya da sözlü kavga başlatma, başkalarına ciddi yaralanmalara sebep olabilecek şekilde bir aletle saldırma, çalma, cinsel saldırı ve benzeri tarzda davranışlarda bulunabilirler. 

Davranış bozuklukları birden fazla alt türe ayrılır. Türüne göre belirtiler, nedenleri ve tedavi yöntemleri değişebilmektedir. Bu yüzden genel bir görüşe varmak uygun ve kolay değildir. En sık karşılaşılan davranış bozuklukları ise şunlardır: 

  • Sınırda Kişilik Bozukluğu (Borderline kişilik bozukluğu)  
  • Narsistik Kişilik Bozukluğu  
  • Şizoid Kişilik Bozukluğu  
  • Paranoid Kişilik Bozukluğu (Paranoya)  
  • Çekingen Kişilik Bozukluğu (Aşırı Utangaçlık) 

REM Uykusu Davranış Bozukluğu Nedir? 

REM uykusu davranış bozukluğu ya da kısaca RDB, uykunun REM evresinde ortaya çıkan çeşitli davranışlarla kendini gösterir.

Bu davranışlar; uyurken istemsizce konuşma, gülme, bağırma, etrafa yumruk ya da tekme atma, el ve ayakları hareket ettirme ya da ayağa kalkma şeklindedir.

Bu ataklar bazen hiç olmayabilir bazen ise bir gecede birden fazla kez ortaya çıkabilir. REM uykusu davranış bozukluğu erkeklerde daha çok görülen bir hastalıktır. 

Davranış Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur? 

Bireye davranış bozukluğu teşhisi bir psikiyatrist tarafından yapılabilir. Psikiyatrist, bireyin sahip olduğu semptomları dinler, değerlendirir ve buna göre teşhis konulur.

Bir bireyin davranış bozukluğu gösterip göstermediğini belirlemek için genelde şu ölçütlere bakılır: yaşa uygunluk, aşırılık, süreklilik, cinsel-rol beklentisi, kültürel faktörler. Bu ölçütlerin yanında birey şu sorulara göre de değerlendirilir;

Bu davranış ne kadar süredir var? 

Davranış bireyin hayatını ve etrafındaki insanları nasıl etkiliyor? 

Bireyin bu davranışlarını tetikleyebilecek yaşamında herhangi bir değişiklik oldu mu? 

Davranış Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Nelerdir? 

Davranış bozukluğunun tedavisi bireyin sahip olduğu bozukluğun türüne ve durumuna göre değişir. Genel olarak şu tedavi yöntemleri tercih edilir: 

Medikal tedavi: Psikiyatrist bireye uygun gördüğü bir medikal tedavi uygular. İlaçlı tedavi yöntemleri genelde yardımcı tedavi olarak uygulanır, asıl olarak psikoterapiye başvurulur. Tedavi için genellikle izlenecek en uygun yol psikoterapi ve ilaçlı tedavinin birleşmesi olabilmektedir. 

Psikoterapi: Seçilen uygun bir terapi yöntemiyle birlikte, çocuğun davranışları gözlemlenir, olumlu davranışlar pekiştirilir, olumsuz davranışlara sınır çekilir. Duygularını tanıması ve kendini ifade etmeyi öğrenmesi amaçlanır. Sağlıklı ilişki kurabilmesi için problem çözme becerileri gibi sosyal beceri eğitimleri verilir. 

Ebeveyn eğitimi: Psikoterapiye ek olarak davranış değişimi için ebeveynlerle ve okulla işbirliği sağlanır. Sahip olunan davranım probleminin ele alınış biçimi ve olumsuz ebeveyn tutumları üzerine konuşulur. Ebeveyn ve çocukla ilgilenen diğer yetişkinlere psikoeğitim verilir.


Destek hattı
Destek almak istiyorum.
Destek almak istiyorum.
Telefon
Facebook
whatsapp-square-color WhatsApp
İnstagram